Doktorların Bilmedikleri Özet

Doktorların Bilmedikleri Özet

Doktorların Bilmedikleri Özet
Yayınlama: 05.11.2022
10
A+
A-

Doktorların Bilmedikleri Özet

Doktorların Bilmedikleri İçindekiler

  • Bu Kitabı Neden Yazdım?
  • Doktorların Bilmedikleri
  • Sağlık Bir Seçimdir
  • Başlarken
  • Sağlıklı Yaşam İlkeleri Hakkında
  • NEDEN BU KADAR ÇOK HASTA OLUYORUZ?
  • Neden Giderek Daha Çok Hasta Oluyoruz?
  • Hastalıkların Tedavisi
  • İNSAN BEDENİNİN İŞLEYİŞ ŞEKLİ
  • Sağlık Basittir
  • HASTALIĞIN GELİŞME ŞEKLİ
  • Doğuştan Sağlık
  • Sonuç
  • GÖZLERİNİZE BAKIN
  • VÜCUDUN TEMİZLENMESİ
  • Zehirden Arınma (Detoks)
  • Oruç
  • VÜCUDUN BESLENMESİ
  • Neleri Yemeye Uygunuz?
  • Çiğ Yiyecekler Neden Daha İyidir?
  • ENERJİNİNİN AKILLICA KULLANIMI
  • Proteine İhtiyacımız Yok mu?
  • Enerji Üzerine Son Düşünceler
  • İYİ VE KÖTÜ ALIŞKANLIKLAR
  • Yararlı Alışkanlıklar
  • SAĞLIKLI YAŞAM RUTİNLERİM
  • KAYDEDİLEN İLERLEMENİN İZLENMESİ
  • BU PROGRAM İŞE YARAR MI?
  • Kişisel Deneyimim
  • HEPSİNİ YAPMAM GEREKLİ Mİ?
  • TAM ŞİFAYA KAVUŞMA
  • Vücudun Öncelikleri Neler?
  • Vücut Nasıl Şifa Bulur?
  • Sağlığa Kavuşmanın Temel Kuralları
  • YAŞAMI (ve Sağlığı) YARATMAK

Doktorların Bilmedikleri Kitabının Yazarından

Yüzyılı aşkın bir süredir nasıl sağlıklı olacağımıza dair yalanlarla kuşatılmış durumdaydık ama bu uykudan uyanmak üzereyiz. Bu kitap küçük olabilir ancak içindeki bilgiler inanılmaz derecede etkileyici ve büyük olasılıkla önceden okuduklarınızın hiçbirine benzemiyor. Kolayca okunacak ve basitçe anlaşılacak biçimde kısa ve öz yazıldı. Sağlık üzerine çığır açan bu anlayışın arkasındaki isim Dr. Robert Morse, her zaman ‘basitlikten ayrılmamayı’ önerir bize. Sağlık hakkındaki bu bilgiler, güçlü gerçeğin kendisi olmakla beraber inanmaya yönlendirildiğimiz şeylere de aykırı. Bugün toplumumuzdaki rahatsızlık ve hastalıkların çoğunun arkasında yatan neden, günümüzün inançları ve yemek yeme tarzıdır.

Hiçbir hastalık durumunun bir muamma olmadığını çünkü her birinin mantıksal bir nedeni bulunduğunu öğreneceksiniz. Oysa alopatik ve farmasötik çevreler tarafından bize öğretilen hastalık kavramları kafa karıştırıcıdır ve sağlık hakkındaki gerçeği anlatmazlar. Anlamadığımız yetmiyormuş gibi bir de, hastalığın nedenine değil yalnızca geçici bir süreliğine bulguları (semptom) üzerine giden tedavi yöntemlerinden muazzam paralar kazanmak üzere karmaşık bir hâle getirildikleri için de kafa karıştırıcıdırlar. Bu, bir sağlık hizmeti değildir. Bu, tıp ve ilaç endüstrilerini besleyen bir hastalık bulgu yönetimidir ve bizler de onların pazarıyız.

Dr. Morse’un öğretilerini dinlemek, tüm hayatımın en heyecanlı ve ödüllendirici keşfi oldu. Çünkü bunca zaman aradıktan sonra nihayet gerçeği öğrenmekten daha tatmin edici bir şey yoktur. Onun öğrencisi olmaktan son derece gururluyum. Keşke uzun yıllar önce akıl hocam olsaydı. Fakat her zamanki gibi; geç olsun güç olmasın!

Ben 20 yıldan uzun bir süredir doğal sağlık üzerine çalışıyorum hatta öğrendiklerim hakkında kitaplar yazdım. Bu kitaplar hayati önem taşıyan ‘bedenini temizle ve besle’ prensibine dayanıyordu. Binlerce insana yardımcı olmalarına karşın, ne yazık ki tam bir kavrayıştan yoksunlardı. Özellikle, bedendeki lenf sisteminin doğal işleme biçimi, bitkisel ve glandüler takviyelerin, doğal olarak dengeli olmaları nedeniyle bedenin kabul ettiği yegane takviyeler oluşu eksikti.

İnsan bedeninin çalışma biçimiyle ilgili temel gerçekleri Dr. Morse’un ifşa etmiş olduğu hâliyle tamamını keşfedebilmiş değildim. ‘İfşa etmekten söz ediyorum çünkü bu konuda konuşan hatta bunları bilen başka hiç kimse yok, buna alopatik ve natüropatik doktorlar da dahil. Tam da bu yüzden bir sır gibi görünüyor. Fakat artık Dr. Morse sayesinde bu sır olmaktan çıktı ve hayatımızı hem değiştirecek hem de kurtaracak bir nitelik kazandı. İnsanlığa ne büyük bir armağan!

Hastalık kovalayan zihniyet ve tıbbi tedavilerin çoğu gereksiz ve aslında uzun vadede geri tepiyor. Azıcık bir bilgi ve gerekliyse rehberlikle, keyfini sürmeniz gereken mükemmel bir sağlık durumunu geri kazanabilir ve koruyabilirsiniz.

Dr. Morse parıldayan bir ışık ve zamanımızın en parlak şifacılarından biri. O, bitki uzmanlarının, eğitmenlerin üstadı. Kendini insanların gerçeği öğrenip sağlıklı olmasına adamış maneviyatı yüksek, şefkatli ve cömert bir adam. Hastalık yanılgısını kırıp geçerek hayatının geri kalanını, birikimini ‘ücret talep etmeksizin’ başkalarıyla paylaşmaya adamış biri o. Bunların tümüne Youtube’dan ulaşabilirsiniz. O, yaşam dolu insan vücudunun, sağlığını korumak için nasıl çalıştığına dair basit gerçekleri keşfetti ve şimdi bunları öğretiyor.

Takip eden sayfalar Dr. Morse’un kitabında ve video sunumlarında derlediği öğretilerinin özetini içeriyor. Anlatım çoğunlukla bana ait olsa da burada sunulan bilgi ve birikim temelde kendisine aittir. Bunu yazarken amacım, sağlık hakkındaki gerçeği, daha önce farkında olmayan veya bu malzeme üzerinde yapmış olduğum gibi derinlemesine çalışmaya zamanı olmayan kişiler tarafından tekrar tekrar atıfta bulunulabilecek, anlaşılması kolay bir formatta yaymaya yardımcı bir elçi gibi hareket etmektir.

Bu bilgi, sahip olduğu gerçeklik ve sağlık özgürlüğü potansiyeli nedeniyle paha biçilmezdir. Kasıtlı olarak, özellikle dijital versiyonunda, mümkün olduğunca çok sayıda insanın erişimini sağlayacak düşük bir ücretle fiyatlandırılmıştır ve umarım okuduktan sonra siz de mesajının yayılmasına yardımcı olursunuz.

Bu kitaptaki bilgiler dolayısıyla tüm minnettarlığımı, övgü ve yürekten teşekkürlerimi Dr. Robert Morse’a sunarım. O, hayatımı sonsuza dek değiştirdi.

Doktorların Bilmedikleri Kitap Önsözü

Merhaba biricik okurlarım.

Ron adına bu önsözü yazmaktan onur duyuyorum çünkü hayatının ikinci yarısını sağlık, yaşama gücü ve maneviyatla ilgili cevapları arayarak geçirdiğini biliyorum.

Bugün birçok insan, gerçeğin ve sağlıklı yaşamın peşinde. Hayatın bu basit gerçeklerine ulaşmamızı engelleyenlerden biri de zihin. Günümüz dünyası cevapların bilim insanlarında ve düşüncede olduğuna inanıyor ama şu da var: Düşünce ve bellek bütün gerçekliği kucaklamıyor. Zihin bir bilgisayardan başka bir şey değildir. Yalnızca kendisine programlananı bilebilir. Bizse düşüncenin koşullu hâllerinin ötesine, saf farkındalık dünyasına ya da adına bilinç dediğimiz, bütün yaşamın başladığı yere doğru adım atmalıyız. Hayatınızı daima basit tutun ve şimdi de öyle olun.

Basitçe söylemek gerekirse Ron, fiziksel dünyadaki yaşamın kimyanın iki ayağı üzerine kurulu olduğunu keşfetti: Bazlar -alkali- ve asitler. Yaşam sadece enerji ve kimyanın bu iki zıt kutbu üzerinde ilerler ve tümü de sonsuzmuş gibi görünen frekanslar, pH değerleri, biçimler, etkiler ve tepkilere neden olur.

Kimyanın bu her iki yanının etkilerini öğrenmek semptomatolojiyi anlamanıza yardım edecektir. Basitçe söylemek gerekirse asitler su kaybına yol açar ve aşındırıcıdır, yaşamı tüketir; bazlar ise tazeleyicidir -elektrolitler- ve yaşamı yeniden inşa ederler.

Ron ayrıca yiyecekleri kimyanın bu iki tarafına göre bölebileceğinizi size gösteriyor. Bir, asit oluşturucu -kül- gıdalar, bir de alkali -elektrolit- kül etkisi yaratan gıdalar vardır. Asit külü bırakan yiyecekler beden üzerinde aşındırıcı bir etkiye yol açarken, alkali külü bırakan yiyecekler bedeni yeniden onarabilir.

Buna bedenin bir yiyecek -kimya- işlemcisi olduğunu ve kimya metabolizmasının her zaman bedenden -hücrelerden- atılması gereken yan ürünler bırakacağı gerçeğini ekleyin; aksi hâlde iltihaba neden olan, aşındırıcı bir etki yaşanacaktır.

Ron’un ileri sürdüğü üçüncü temel anlayışsa, fiziksel bedenin basit bir biçimde kabaca 100 trilyon hücreden ve iki temel sıvıdan -kan ve lenf- oluştuğudur. Esas olarak bu iki sıvı, kimyanın her iki tarafıyla da alışverişte bulunur. Kan -mutfak- hücrelere kimyanın alkali -elektrolit- yanını ulaştırır, lenf sıvılarıysa metabolizmaya ait asitleri -hücre atıkları- bedenden atar.

Ron benim yaklaşık 50 yıl önceki keşfime -büyük Lenfatik ‘Kanalizasyon/Bağışıklık’ Sistemi’nin eleyici organlarının böbrekler ve cilt olduğuna- ulaşmıştır. Eleyici organlarınız eleyemediğinde, hücresel, metabolik ve sindirici asitler dokularda birikmeye başlayarak vücutta iltihap adı verilen bir bağışıklık tepkisine yol açar. Ağrı ve şişmeleri hücrelerin parçalanması takip eder. Tıp dünyası yukarıda anlatılanların basitliğini anlamıyor ve bu nedenle asitlerin dokularda alıkoyulmasıyla yaşanan bulgulara odaklanıyor. Bu yüksek asit seviyesi semptomları, genellikle her yıl tüm dünyada milyonlarca ölüme yola açan asitli ilaçlarla tedavi edilir. Oysa kimya, asitlerin etkisizleştirilmesi -nötralize edilmesi- için bazlara ihtiyaç olduğunu söyler.

Son olarak, hiçbir hayvan yemeden önce yemeğini pişirmez, peki insanlar bunu neden yapar?

Ron’un paylaştığı sağlık sırrı size sağlık ve yaşam gücü dünyasının anahtarlarını verecek. Sağlıklı yaşama giden bu eğlenceli ve olağanüstü yolculukta, dinamik enerjinin doğal bir yan etkisiyle manevi olarak da gelişeceksiniz. Gerçeğe sonsuz adanmışlığın için teşekkürler. Ron Garner.

Doktorların Bilmedikleri Arka Kapak

Bir an için hastalıklar hakkında size bugüne kadar anlatılan hiçbir şeyin doğru olmadığını düşünün!

Elinizdeki kitap hayatınızı değiştirebilir çünkü sağlık ve hastalık hakkında bize nesillerdir öğretilmiş olanları paramparça ediyor.

Kendinizi sağlıklı kılabilecek tek kişi sizsiniz!
Sağlığı anlamak sanıldığı kadar zor değildir!
Hastalıkların sadece bir tek temel nedeni vardır!
Oto-bağışıklık teorisi yanlıştır!
Böbreklerinizin ve adrenal bezlerinizin sağlıklı olması şarttır!
Yazar Ron Garner, bu sağlıklı yaşam ilkelerinin nasıl ve neden işe yaradığını kendi deneyimlerinden yola çıkarak anlatıyor. Bütün bu ilkeleri keşfeden Dr. Robert Morse ile işbirliği yaparak sağlık ve hastalıklar konusunda daha fazla insanın gerçekleri öğrenmesine katkıda bulunuyor.

Bir natüropatik tıp doktoru olan Robert Morse ise geleneksel tıp yaklaşımlarıyla yollarını ayırdıktan sonra, aslında kendi sağlığını kendisi sağlayabilen insan vücudunun gerçek işleyişini keşfetmiştir. Neredeyse elli yıl boyunca dünyanın dört bir yanından insanlara yaşadıkları ciddi sağlık sorunlarını tersine çevirme ve enerjik bir yaşam sürdürme konusunda yardımcı olmaktadır.

Doktorların Bilmedikleri Özet

Hayatta korkulacak hiçbir şey yoktur; sadece anlaşılacak şeyler vardır. Daha az korkmak için daha fazla anlamanın zamanıdır şimdi. (Marie Curie)

Bu Kitabı Neden Yazdım?

Tüm hayatım boyunca sağlık sorunlarıyla boğuştum, nihayet başa çıkıp, sağlık ve hastalıklar hakkındaki gerçeği keşfettim. Şimdi de bu paha biçilmez bilgiyi siz okurla paylaşmak istedim. Tıbbi ve natüropatik sistemlere güvenmek, defalarca doktorlara gitmek ve tedaviler, ilaçlar, takviyeler için servet harcamak bana kalıcı bir çare getirmedi. İyi niyetli olmadıkları için değil ama hastalık bulgularını tedavi etmenin, doktorların ve çoğu sağlık çalışanının işi, geçim kaynağı olduğunu sonunda anladım. Ama vücudumu nasıl iyileştireceğim konusunda bir kez bile tavsiye almadım çünkü insan vücudunun nasıl çalıştığını tam olarak anlamıyorlar.

Bu kitaptan öğrenmek üzere olduğunuz şey budur. Bu kitap sağlığınızın kontrolünü elinize almanızı sağlamak üzere gerçek sağlık kavramları hakkında eksiksiz bilgi edinmeniz için ‘hemen sadede gelen’, okunması kolay ve anlaşılır bir başvuru kaynağı olacak şekilde yazılmıştır.

Referanslar Hakkında Bir Not

Bu belgenin ana metni boyunca, Dr. Robert Morse’un YouTube Soru-Cevap Videosu oturumlarında yaptığı açıklamalara kolaylık ve basitlik sağlamak amacıyla yapılan referansları kısalttım. Örneğin, “Morse, Robert, ND, Video Soru&Cevap 180” şeklindeki bir referans (180) olarak not edildi ya da “Morse, Robert, ND, Video Soru&Cevap 42 Bölüm 2”, (42 Bölüm 2) olarak. Bunların not edilebilecek tek referans yerleri olmayabileceğini ve Dr. Morse videolarında belirli konuların tartışıldığı birkaç başka kaynak olabileceğini de lütfen unutmayın. Referanslar için benzer bir format Referans Bölümü’nde kullanılmaktadır.

Doktorların Bilmedikleri

Sağlığın sırrını ve hastalık gerçeğini açıklamadan önce, bu kitabın başlığıyla ne kastedildiğini açıklamama izin verin. Yazar olarak, doktorları aşağılamak gibi bir arzum ya da niyetim yok çünkü eminim ki çoğu, insanlara yardım etme arzusunda iyi niyetli ve samimi. Alopatik travma bakımı mükemmel olsa bile rahatsızlık ve hastalık durumları için gerçek sağlık bakımı bambaşka bir konudur.

Akademik hayatları boyunca tüm doktorlar ders çalışmak ve çok fazla miktarlarda bilgiyi öğrenmek için yıllarını verirler. Bununla birlikte ne okulları tarafından öngörülen sınırların dışındaki konuları takip etmekte, ne de mezun olduktan sonra, tıp birlikleri tarafından onaylanmayan tedavi yöntemlerini kullanmakta özgürdürler. Kurallara uymak üzere yetiştirilmişlerdir. Ancak insan vücudunun kendini doğal olarak iyileştirmesine nasıl yardımcı olacakları konusunda eğitim almamış olabilirler.

Tıp fakültelerindeki doktorların eğitimi, büyük meblağlar kazanan bir endüstriyi desteklemek üzere tasarlanmıştır. Doktorlar kâr amacı güden bir sistemde çalışır. Hedeflenen, bir sağlık sorununun nedenini gidererek hastalıkların kalıcı olarak iyileştirilmesi değil, hastalık bulgularının ilaçla geçici olarak dindirilmesi, doktor ve uzmanlara takip ziyaretlerinin artmasıdır. Beslenme veya zehirden arınma konusunda neredeyse hiçbir eğitimleri yoktur.

Sağlık için kritik olan, hem alopatik hem de natüropatik çoğu doktorun anlamadığı veya uygulamadığı iki ana bileşen vardır:

  1. Hastalığın temel nedenini bilmiyorlar. Bir doktorun PDR’sinde (Physician’s Desk Reference – Doktorun Masaüstü Kılavuzu)* belirli hastalık durumlarını okuduğunuzda, genellikle şu ifadeye rastlarsınız: “Nedeni bilinmiyor.” Bir sorunun nedenini bilmiyorsanız, onu nasıl çözebilirsiniz? Bütün sağlık sorunlarının bu kitapta öğreneceğiniz sadece iki temel nedeni vardır.
  2. Doktorlara insan vücudunun nasıl çalıştığı tam olarak öğretilmemiştir. Özellikle, vücudun hücresel atıklarının kapsamlı lenfatik kanalizasyon sistemi tarafından nasıl ortadan kaldırıldığını öğrenmemişlerdir. Bir doktor, sizinle bu sistemin vücudunuzda verimli çalışmasını nasıl sağlayacağınız hakkında konuştu mu hiç? Doktorlar hastaları düzenli olarak kan testlerine gönderirler ancak hiç lenf sıvısını test ettiren birini duydunuz mu? Bu kitabı daha fazla okudukça bunun ne kadar önemli olabileceğini anlayacaksınız.

Bir Benzetme

Doktorlar kan analizine odaklanmak için eğitim alırlar ancak lenfatik sistemi tamamen görmezden gelirler. Bu, arabasını sürekli yıkayıp benzin deposunu dolu tutan ama yağı veya filtreleri asla değiştirmeyen kişilerin araba bakımına benzer. Yakıtın yanmasından kaynaklanan atık ürünler sonunda birikerek otomobilin motorunda sorunlara neden olur. Tortulaşmış yağ, kaçınılmaz zararı verir. Aynı şey insan vücudunda da olur.

Benim için bu kitabı okumak, ilaç kullanımı neden bu kadar yaygın, yüksek tansiyon kaçınılmaz mı, kanser kemoterapisiz geriletilebilir mi, beslenmenin bağışıklık kazanmakla ilişkisi nasıl, kök ve filizler gorillere, fillere bile yeterken biz neden et yeme ihtiyacı duyuyoruz gibi soruların gölgesinden çıkmak oldu.

Kitap, tıbbın gelir kaynağı olmasına olanak sağlayan bir kültür yarattığını, bütünsel sağlığın anlaşılmasını zorlaştırdığını ve global sağlık endüstrisinin örneğin insanları süt ve süt ürünlerinin aşırı tüketilmesiyle ilgili bilgilendirmektense tansiyon ilaçlarına bağımlı kılarak piyasa hasadı yaptığını görmenin üzüntüsünü gidermedi belki ama bedenin işleyişini çocuklarıma anlatabileceğim basitlikte cümleler kurmama yardım ediyor.

Kısaca değineyim: Yıllar içinde bedeninin, üzerinde sayısız ilaç denenen bir laboraturara dönüştüğünü, buna karşın doktorların beslenme konusunda neredeyse hiçbir eğitimi ve merakı olmayışını fark eden sağlıksız bir Kanadalı öğretmen, ileri kanser vakalarında % 95 başarı oranı yakalamış bir kliniğin kurucusuyla tanışır.
81 yaşındaki ‘hasta’, ilk defa bir doktordan, doktorların bulguları yönetmek üzere eğitildiklerini, hiçbir zaman gerçek şifacılar olamayacaklarını duyar. İlk defa kendisine insan vücudunun kalıtsal zekasıyla işbirliği yapan bir anlayıştan söz edilir: ‘Biz haberdar olmasak ve doktorlar teşhis edememiş olsa bile, vücudumuz bilir. Biz yanında olursak düzeltmeye yönelik adımlar atacaktır’ der.

Bu basit ifade, ‘vücudun yanında olmak’ ve ona karşı şiddet baskılayıcı ilaçlar- kullanmamak, vücuduyla ilişkisinin esaslarını tanımlamanın yanı sıra, kendi kendini sağaltabilmenin önkoşulu olan ruh halini de belirler.

Kitap, 1910’da tıpta standartlaşmayı hedefleyen Flexner Raporu’yla yalnızca ilaç temelli müfredatı olan okulların onaylanıp diğerlerinin fonsuz bırakılmasıyla hızlanan sürecin ardından 155 tıp fakültesinin ilaç ve ecza endüstrisine hizmetli yetiştirdiği karmaşık düzeneğe değindikten sonra sağlığın basitliğine geri döner:

‘’Hücrelerde başlıca iki sıvı vardır: % 25 kan ve % 75 lenf. Kan, hücreleri besler; lenf, asitli hücresel atıkları dışarı taşır. Hücrelerin beslenmesi bir alkali, boşaltımı ise bir asit etkinliğidir. Meyve ve çiğ sebzeler alkali, proteinler ise asit üretici mineraller içerir. Sebzeler besin içermelerine rağmen zehirden arındırma kudretinden yoksundur. Bu yüzden tüketileceklerse beslenme düzeninde meyveden daha az bir yer almalılar.’’

Aşağı yukarı her bölümde ‘hastalara, hemen şimdi ‘küçük taneli meyveler ve kavun, karpuz’ ve mono-beslenme diyeti tavsiyesi tekrar ediliyor. Bütün hücreler enerji için şeker kullandığına göre, difüzyon yoluyla hücre içinden geçen basit şekerin insüline ihtiyaç duymaksızın vücuda şifa için harcayacağı zamanı kazandıracağı düşüncesi; kliniğin meyve perhiziyle şeker hastalarından olağanüstü sonuçlar alması, şaşırtıcı derecede basit değil mi? Diri yiyecekler diriltir!

Ortalama insanın, hücrelerinin dörtte üçünü görmezden gelen bir anlayışla yaşadığı bu zamanda, sorunlarımızın çeşitliliğinin, kan değerlerinin aksine lenf değerlerini göz ardı etmemizden kaynaklandığı ve popüler beslenme kültürüyle ‘hasta’ ya da ‘hasta adayı’ olarak topluca ilaç endüstrisinin çekim alanına girdiğimiz tartışılmaz olduğu için, devam ediyorum:

”Pişmiş sebze ve et, süt ürünleri ve tahıl içeren beslenme düzenlerinin elektromanyetik enerjiden yoksun olması ve vücudun bunları enerjiye dönüştürmek için ürettiği aşırı asitle bağlayıcı dokuların kalsiyum kaybetmesine yol açmaları ve lenfatik atıkların ortadan kaldırılamayacak hızda birikmesi ve tıkanmalar… hastalık gelişimlerinin nedeni aynıdır.”

Kitabın sık sık tekrar ettiği bir şey var: Sağlık basittir.
”Bu kadar çok hastalığın olduğu inancı, tıp sisteminin yarattığı bir yanılsamadır. Hangi sağlık konusu olursa olsun, altta yatan tek bir neden vardır: Yüksek asit seviyesi nedeniyle hasar görmüş hücreler. Bozulmanın derecesi ve yeri, doktorların vereceği hastalık ismini belirler.”

Vücudun şifaya hazırlanırken kullandığı zehirden arınma süreçlerinden en yaygını nezle sırasında bile hastalığa yatanlardansanız, Alzheimer, postpartum depresyon, reflü, fıtık, huzursuz bacak sendromu, aritmi, egzaman, kolesterol, katarakt, sistit, öfke gibi onlarca soruna basit yaklaşmak için Ron Garner’ı okumalısınız ama aşağı yukarı hepimizin hayatında kocaman delikler açan kanser konusunu buraya taşımak zorundayım.

”Bir insan yüksek proteinli, fosfor ve sülfür bakımından zengin yiyecekler tüketerek sağlıklı bir yaşam sürdüremez çünkü bu beslenme düzeni kandaki asit oranını yükseltir; bağ dokulardaki kalsiyumu çalar ve salgı bezleriyle organları zayıflatır. Adrenal bezleri güçten düşerse böbrekler işlevsel etkinliğini kaybeder çünkü talimatları adrenallerden alırlar. Bu olursa, her bir böbrekte nefron adı verilen yaklaşık bir milyon arıtma tüpü sıkışıklıktan tıkanır ve lenfatik atıkları temizleyemez, asit enkazı bütün vücuda geri döner.

Tümörler, vücudun başka bölgelerine zarar vermelerini önleyecek şekilde dolaşımdan çıkmaları için asitleri kuşatmak ve zapt etmek için kullanılır. Buna karşılık asitlerin tümörler içinde fazla kalmaları halinde hücreler zarar görür ve mutasyona uğrayarak kanser haline gelirler.

Vücut lenfatik atıkları belirli bölgelerde ne kadar uzun süre alıkoyarsa o kadar çok tıkanır, dokular için kullanılabilir oksijen o ölçüde azalır. Aşırı durumlarda kansere yol açan budur. Kanser bir hastalık değil, asitten zarar görmüş hücrelerdir.”

Öyle görünüyor ki etrafımızdaki atık enflasyonu, içimizdekinin yansıması. Vücudumuz bir kimya işlemcisi, tıpkı yeryüzü gibi aşırı derecede akıllı bir şifa üstadı ama bir sihirbaz değil. Sürekli istismar ve ihmale dayanamaz ve çöpü altına dönüştüremiyor. Bugün ne hastalıklar azalıyor, ne hastaneler eskisinden daha boş. Fakat kendi sağlığımıza sahip olabileceğimiz gibi basit bir düşünce var kitaptaki satırların gerisinde. ‘Vücudumuzun yanında’ olan örneğin arı sütü, üzüm, karpuz, pancar, limon gibi süper yiyeceklerle, vücudu yenileyen kök hücrelerin salınmasına yol açan oruç türleriyle ilgili müthiş bilgiler var.

Şahsen tıkanmış bir beden ve tıka basa atıkla dolu bir gezegen yaratmanın sorumluluğunu hissettiğim için bana göre beslenme, iklim krizi kadar acil ilgi bekliyor. Bizi olsa olsa bireysel çabalarımızın dönüştürücü etkisi kurtaracak. Bu kitabı da sağlığın iç yüzüne dair kazandırdığı kavrayış nedeniyle özel bir yere koyduğumu paylaşmak istedim. Bu yönde çaba sarf eden ve etmeyi düşünen herkesi selamlıyorum. Meyveniz bol, keyfiniz daim olsun.

Doktorların Bilmedikleri Kısa Özet

İmtiyaz Sahibi: Umut Kısa
Genel Yayın Yönetmeni: Şener Demir
Çeviren: Dila Balcı
Editör: Mustafa Kemal Özbay
Redaksiyon: Abdullah Cemal Balcı
Okuyucu Deneyimi: Ayberk Balaban, Ecem Bozkaya, Şirin Aydıner
Mizanpaj: Mert Musaoğlu
Kapak Tasarımı: Mert Musaoğlu
Orijinal Adı: What Doctors Don’t Know
ISBN: 978-625-7797-26-9
Yayıncı Sertifika No: 45798

  1. Baskı: İstanbul 2021
    Sayfa Sayısı : 190

BASILDIĞI YER
Deren Matbaacılık Ambalaj Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
Beylikdüzü Osb Mahallesi Orkide Caddesi 9/Z Beylikdüzü/İstanbul
Sertifika No: 47881

SANDER YAYINLARI
Şakayık Sok. No: 40/8 Kat: 2 Teşvikiye Şişli/İSTANBUL
Telefon: 0212 939 76 52
E-posta: sander@sanderyayinlari.com

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.